25 Şubat 2016 Perşembe

NATO EGE'DE NE YAPACAK?

Şansölye MERKEL'in Türkiye ziyareti sonrasında, mültecilerin yasadışı göçü konusunda NATO'nun göreve çağrılması gündeme gelmiştir. Türkiye tarafı da anlaşmanın sağlandığını açıkladı. Anlaşmaya memnunniyetini açıklayan ilk taraf NATO Genel Sekreteri oldu. En güçlü itiraz da Yunan tarafından gelirken Alman kamuoyunda da itiraz sesleri yükseldi.

Akabinde ne olduysa, özellikle Türk kamuoyunda tartışılmadan  Türk, Alman ve Yunan savunma bakanlarının ortak teklifi olarak konu NATO makamlarına sunuldu. Bu teklife tüm NATO savunma makamları atladılar ve kabul ettiler.

Ege'de Türk tarafının, mültecilerin yasadışı göçünde bir zaafiyeti mi vardı? Bu zaafiyetin giderilebilmesi için NATO ne yapabilirdi? NATO'nun bu görevi yapması uluslararası hukuka hatta ulusal hukuka uygun mu?

Bu soruların bir kısmına Genel Sekreter cevap verdi. NATO gücü -ki 3-5 gemiden oluşmaktadır, göçmen gemilerini durdurmayacak, geri çevirmeyecek sadece izleyip bilgiyi paylaşarak suçun önlenmesine katkıda bulunacaktır.

Ege'de bu görevleri yapmak üzere Yunan, Türk Sahil Güvenlik teşkilatları, AB'nin sınır güvenlik teşkilatı olan FRONTEX bazı küçük problemlere rağmen koordinasyon içinde olmalarına rağmen, göçü önleyemezken 4 gemilik bir NATO gücü nasıl engelleyecektir?

Bu göçün NATO'nun 3-5 gemisiyle önlenemeyeceği gibi Ege'deki Türk-Yunan sorunları içine NATO'yu da dahih edeceği kesindir. Peki Türk-Yunan sorunlarına üçüncü tarafların dahil olması kimin yararınadır? Bu sorunu cevabını Mora isyanının başlamasından bu yana tarih vermektedir.

NATO Ege'de;
Aidiyeti Yunanistan'a devredilmemiş ve yunan tarafından 16'sı işgal altında olan 150 üzerindeki ada ve adacıkların karasularında nasıl davranacaktır?

Gayri askeri statüde olan Yunan adalarının karasuyunda nasıl davranacaktır?

Tartışmalı olan karasularında harekat yaparken Yunan tarafına mı Türk tarafına mı bildirimde bulunacaktır?

Türk tarafı karasuları ve hava sahasını 6 mil kabul etmekte, Yunan tarafı ise dünyada uygulaması olmayan bir şekilde 10 mil kabul etmektedir. NATO'nun uçar unsurları ne yapacaktır?

Türkiye ve Yunanistan'nın arama kurtarma sahaları konusunda farklı yaklaşımları var. Yunanistan hemen hemen tüm Ege'yi kendi sahası olarak kabul etmektedir. Yasadışı göçte olayın tabiyatı nedeniyle, arama kurtarma faaliyetleri ağırlık kazanmaktadır. NATO kime göre hareket edecektir, arama kurtarma hangi ülkenin sorumluluğunda olacaktır?

Ege'de FIR sorunu var bu sorun nasıl halledilecektir?

Başta NATO'nun gelişine karşı olan Yunan Savunma Bakanı, egemenlik haklarının garantiye alındığını açıklayarak şimdi bu operasyona destek vermektedir? Kendi basınına ne açıklamarda bulunmuş ve Türkiya'yi neyle suçlamıştır?

Almanya, Yunanistan hatta tüm NATO ülkeleri kamuoyunda bu operasyon tartışılırken, Türk komuoyunda niye tartışılmamaktadır? TBMM onayı olmadan Türk karasularında yabancı askeri gemiler operasyon yapabilir mi?

Yoksa yöntenler kendi Sahil Güvenliği ve Deniz Kuvvetlerine güvenmiyor mu?

Gelelim başlığın cevabına; NATO EGE'Yİ TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE KARIŞTIRACAK!!
UYUMA TÜRKİYEM NE OLUR BU SEFER UYUMA...

1 yorum:

  1. bir diğer bakış açısı da iki ülkenin de olası havasahasi, karasuyu, sar bölgesi ihlallerine göstereceği tepkileri ölçmek. bu konuda NATO ege de ise donanmanın da ege de bulunması, en ufak bir fırsatta dahi egedeki ülke politikasını ortaya koyması gerekir, aksi halde donanmanın işi nedir ki ??

    YanıtlaSil